ÇORUM-KARGI
GELİN ALMA
GELİN ALMA
Düğün günü öğle namazından sonra "gelin alma" ya gidilir.Gelin arabası süslenir.Oğlan evinin önünde toplanan arabalara 1,5-2 m. uzunluğunda basma takılır. Gelin arabasının takısı biraz torpilli olur. Damadın babası gelin arabasının önüne oturur. Cebinde içine para konulmuş zarflar vardır. Zarfların içine zamanın en küçük kağıt parası konur. Ailenin durumuna göre daha fazlası konulabildiği gibi, zarfların bir kısmı da boş olabilir. Arabaların komaları çalınarak, gelin arabası önde, konvoy halinde kız evine gidilir. Herkes arabalardan iner. Kadınlar düğün evine girerler, erkekler de bahçede beklerler. Bu bekleyiş gelin alıcıya biraz zor gelir; ama "kız evi naz evi" olduğundan gelinin çıkışı biraz ağırdan alınır. Gelinin yakınlarından küçük bir çocuğa gelinin kuşağı bağlattırılır. Çocuk "kuşak ermiyor" diye bağırır. Damattan bahşişini alır ve kuşak bağlanır. Aynı şekilde bir başka çocuk çeyiz sandığının üzerine oturur.O da bahşişini almayınca sandığın üzerinden kalkmaz. Nihayet gelin hanım kapıda görünür, damat beyin kolunda gelin arabasına kadar yürürler. Hoca efendinin duasından sonra alkışlarla arabaya binerler. Bu arada arabalara birer basma da kız evinden takılmıştır. Komalar çalmaya başlar.Büyük bir telaş içerisinde arabalara binilir.Düğün konvoyu her zaman ki güzergahından geçerek oğlan evine gelir.Güzergah hiç değişmez.Çarşıdan geçilir, benzinliğin önünden u dönüşü yapılıp oğlan evine gelinir.Yolda gelin arabasının önü çocuklar tarafından kesilir.Damadın babası cebindeki zarfları çocuklara dağıtır.Eve gelinir.Gelin, arabadan iner, hoca dua eder, alkışlarla gelin avluya girer. Bu arada damadın babası cebindeki bozuk paraları çocukların üzerine atar. Çocuklar daha çok para kapabilmek için birbirleriyle yarışırlar. Gelin, eve girerken avluda bir kova suya tekme attırılır. Buğday ölçmek için kullandığımız "hak"ın üzerine oturtulur. Gelinin başından aşağı bir avuç buğday serpilir. Bir direğin önüne dikilir ve başı hizasından ağaca çivi çakılır. Eve girince doğruca mutfağa götürülür, bal ve yağ gibi geçinsinler diye bal ve yağ yedirilir. Gelin yatak odasına girince, yatağının üzerinde erkek çocuğu yuvarlandırılır.
Gelin eve girerken, gelin alıcı da avluda kurulan sofralarda, keşkek, pilav, nohut ve helvadan oluşan yemeği kaşıklamaktadır. Yemekler yenildikten sonra düğün sahibine hayırlı olsun denir, gidilir.
GÜYEGÜ KOYMA
Yatsı namazından sonra hoca efendi ve cemaatle birlikte tekbirlerle damat eve götürülür. Damadın sırtına kırmızı bir cüppe örtülür."Al güyeğü ol" tabirinin kullanılması bundandır. Damadın hocası ve yakın arkadaşları koluna girerler.Bu arada damadın arkadaşları damadın sırtına yumruk vurmak için birbirleriyle yarışırlar. Arkasından bir grup genç de damadı korumaya çalışır. Bu arada sürekli tekbir getirilir. Avlu kapısından içeri girilir, hoca duayı yapar, damat hocanın ve babasının elini öper, koşarak eve girer. Damat koşarken arkasından yumurta atılır. Evden bir sini leblebi, şeker, lokum getirilir. Orada bulunanlara dağıtılır. Hoca efendiye de bir havlu sarılıp verilir. Kalabalık dağılmaya başladığı sırada damadın arkadaşları evin kiremitlerine, odanın camına adet yerini bulsun diye taş atarlar.
Darısı bekarların başına.
GELİN GÖSTERME
Düğün bittikten sonra sıra gelin hanımın eşinin akrabaları ile tanışmasına gelmiştir. İlk önce ailenin büyüklerinden başlamak üzere bütün akrabalar ziyaret edilir. Ziyaretler genellikle akşam yapılır ve yemekli olur. İki, üç sofralık davetli vardır. Yemekten sonra gelin hanım,orada bulunanların ellerini öper.
Her gidilen eve "dürü" götürülür. Dürü; bir bohçanın içerisine konulan gömlek, atlet,çorap, top (Kargı Bezi), kağıt içi yazma v.s. den oluşur. Durunun azlığı veya çokluğu takılan takıyla doğru orantılıdır. Aile fertlerinin hemen hepsine yetecek kadar eşya bulunur.
Yakın akrabalara gelin gösterme tamamlandıktan sonra komşulara, düğünde altın takan tanıdıklara gidilir.Her gidilen yere az çok mutlaka dürü götürülür.
Gelin gösterme işi düğünden sonra bir yıl içerisinde tamamlanır. Çeşitli nedenlerle gelin göstermeye gidilemeyenlerin dürüleri bir şekilde kendilerine ulaştırılır.
EVLİLEME
Evlileme, damadın gelin hanımın ailesiyle tanışma merasimidir. Düğünden bir hafta sonra yapılır, olağanüstü durumlarda tarih öne veya sonraya alınabilir. Oğlan tarafı yakın akrabaları ile birlikte kız evine akşam yemeğine gider. Kız tarafından da davetliler vardır. Sofralar kurulur, herkes sofraya oturur. Damat, kayınpederinin vereceği "söyletmelik"i almadan konuşmaz ve sofraya oturmaz. Söyletmelik; kayınpederin damadına vereceği saat, radyo v.s. türünden bir hediyedir. Bu köylerde filanca yerdeki tarla veya ahırdaki dana şeklinde de olabilir.
Damat, söyletmeliğini aldıktan sonra sofraya oturur ve hep birlikte yemek yenilir. Yemekten sonra damat önce büyüklerden başlamak üzere orada bulunanların ellerini öper.