ÇORUM-KARGI
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Daha öncede belirtildiği gibi Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü'nde bulunan Kargı İlçesinde bölgenin morfolojik yapısı olan dağlar ve depresyonlar hakimdir. Bu durum, morfolojik unsurların çeşitlenmesiyle diğer doğal ve beşeri faktörlerle birlikte yerleşmelerin dağılışında önemli bir rol oynamaktadır.
Batı Karadeniz Bölümü'nün denizden itibaren ikinci yüksek kütlesi olan Ilgaz Dağları'nın doğu kesimi ilçenin kuzey kesimini oluşturmaktadır. Bilindiği gibi doğu-batı doğrultusunda uzanan bu sıra dağların ilçe içerisindeki en yüksek yeri 1946 m ile Çömlekçi Tepesidir. Bu noktadan doğuya doğru yükseltisi azalan Ilgaz Dağları ilçenin doğu sınırındaki Kara Tepe'de 1486 metreye kadar düşmektedir. Yapı olarak fillat, şist, mermer ile serpantin gabro ve çeşitli kireç taşlarından oluşan Ilgaz Dağları fay ve şaryajlarla bir hayli kırıklı haldedir.
Ilgaz Dağları'nın kuzeyinde, ilçe sınırları içinde kalan kesim de aslında bu dağların içinde yer almasına ve aynı yapıda olmasına rağmen daha çok plato görünümündedir. Gökırmak'a karışan Karakaya, Büyükçay, Arım ve Asarcık çayları tarafından derin yarılan bu platoda nispi yükseltisi fazla olmayan tepelikler de mevcuttur. İlçenin kuzeydoğu kesimindeki Kolaz Platosu ve kuzeybatısındaki Kirazbaşı Platosu Gökırmak depresyonuna hafif bir eğimle uzanır.
Ilgaz Dağları'nın Gökırmak depresyonuna olan eğimi ile güneyde Devrez Çayı ve Kızılırmak nehrinin aktığı depresyona olan eğiminde bir asimetri vardır. Güneyde daha dik olan bu dağların en yüksek zirveleri de Devrez-Kızılırmak depresyonuna bakan yamaçların üst kısımlarındadır. Bu depresyon Ilgaz Dağları ile aynı doğrultuda olup içinden Kızılırmak ve Devrez Çayı akmaktadır. Ayrıca bu depresyon batıda Biga Yarımadasından giren; Yenice, Gönen , Manyas , Bursa , Yenişehir , Mudurnu , Abant, Bolu , Gerede , Çerkeş kuzeyi, Tosya , Kargı, Ladik , Niksar , Reşadiye , Suşehri, Erzincan , Karlıova , Varto , Van Gölü'nün kuzeyinden İran'a ulaşan Kuzey Anadolu Fayı'nı içine almaktadır. Kuzey Anadolu Fayı yatay atılımlı bir fay sistemidir.
Bilindiği gibi yerleşmeler için çok büyük tehlike oluşturan depremler ilçeden geçen Kuzey Anadolu Fay Sistemi nedeniyle geçmişte olduğu gibi gelecekte de tehlikeler oluşturacaktır. Nitekim 26.11.1943’de Tosya-Ladik adıyla bilinen 7,2 şiddetinde bir deprem meydana gelmiş ve Devrez-Kızılırmak depresyonu boyunca kurulmuş olan yerleşmelerde büyük hasar yapmıştır. Bu depremde toplam 4000 can kaybı ve 40.000 yıkık veya az hasarlı binaya neden olmuştur ki bu miktarın ne kadarının Kargı İlçesi'ne ait olduğu hakkında herhangi bir kayıt yoktur. Bütün bunlardan anlaşılacağı gibi Devrez-Kızılırmak Akarsularının ilçede doğu-batı doğrultusunda geçtiği bu depresyon tektoniktir. Yer yer genişliği değişen bu tektonik depresyonun batıdaki Devrez-Kızılırmak kavşağında doğuda Kızılırmak'ın kuzeydoğuya yöneldiği kesime kadar olan vadiyi Akkan isimli araştırmacı 'Kargı Ovası' olarak tanımlamıştır (Akkan,E. s 67.1970)2. Ancak, ovayı, Devrez-Kızılırmak kavşağının 2 km batısından, doğuya doğru 19 km uzunluğunda ve 5 km kadar genişliğinde , Kargı İlçe Merkezi'ni de içine alacak şekilde sınırlayabiliriz. Ovanın kuzey ve güneyinden geçen fayların oluşturduğu dik yamaçlar ovayı bu yönlerde sınırlandırdığı gibi ovanın oluşumunun "Graben Ovası" şeklinde olmasına neden olmuştur(Akkan,E. s 70. 1970) . Kargı İlçe Merkezi ise ovayı kuzeyden sınırlayan fay yamacının önünde kurulmuştur. Tamamen alüvyon topraklarla örtülü olan ova, sulanabilmesi ile birlikte eskiden beri çeltik tarımının yapılabildiği bir alan olarak insanları kendine çekmiştir.
Bu tektonik depresyonun güneyinde Kös Dağı yer alır. Erenler tepesinde 2065 metreye ulaşan Kös Dağı aynı zamanda bölge sınırının da geçtiği önemli bir yerdir. İlçenin de en yüksek noktasını oluşturan Kös Dağı'nın doğusunda , Kızılırmak kavisi içinde kalan Ada Dağı yer alır. Ortalama yükseltisi 1000 metre civarında ve düz olan bu alan dağ diye adlandırılmasına rağmen aslında bir platodur. Yeryüzü şekilleri genel olarak yukarıda açıklandığı gibi olan ilçede, bu görünümün yerleşmeye önemli bir etkisi vardır.
Doğal olarak insanlar kendilerine en uygun geçim kaynaklarını sağlaya
bakımdan en fazla yerleşmenin Devrez-Kızılırmak Vadileri'nde olması gerekir. Fakat bunun böyle olmadığı görülmektedir. Bunun nedeni, bu vadi içindeki arazilerin genelde tarım alanı olarak kullanılmasıdır.
Kızılırmak ve Devrez Vadileri boyunca yerleşmeler her yerde aynı oranda dağılmamıştır. Devrez ve Kızılırmak kavşağından 16 km doğuya kadar olan Kargı Ovası'nın kuzeyindeki bölümünde köy yerleşmeleri adeta tespih taneleri gibi sıralanmıştır. Bu sıklık, sözü edilen vadilerin diğer kesimlerinde görülmez. Devrez-Kızılırmak Vadileri'nde yerleşmelere, tür olarak bakıldığında köy yerleşmelerinin fazlalığı gözlenir. Ayrıca ilçede yer alan 2 kasaba ve 3 çiftlik yerleşmesi ile bir miktar mahalle yerleşmesine de rastlanır. Diğer bir özellik ise bu kesimdeki yerleşmelerin daha büyük ve nüfuslarının daha fazla olmasıdır. Tamamen alüvyal toprakların kapladığı bu vadi tabanlarının akarsular tarafından sulanması ile yapılan çeltik tarımı etkili olmuştur.
Gerek Ilgaz Dağları, gerekse Kös Dağı yamaçlarındaki yerleşmeler artarken tür olarak mahallelerin ön plana çıktığı görülür. Ayrıca bu sahalarda ortalama 1250 metreden sonra yayla yerleşmelerinin de başladığı göze çarpar. Yamaçlarda eğimin el verdiği alanlarda tarımın yapılabilmesinin yanında, suyun bulunması ve hayvancılığında yapılması yerleşmenin kurulmasında etkili olmuştur. Ayrıca Ilgaz Dağlarının güneye bakan yamaçlarında yer yer Doğu Karadeniz Bölümündeki gibi tek tek meskenlere rastlanır. Ilgaz Dağlarının kuzeyindeki Kirazbaşı ve Kolaz platolarını Gökırmak'a karışan kolların derin yarması nedeniyle vadi içlerinde yerleşme sayısı çok azdır. Vadilerin kısmen genişledikleri yerlerde azda olsa yerleşmeye rastlanır. Daha çok yayla tarzında yerleşmelerin bulunduğu plato yüzeylerinde dağılış ise daha homojendir. Kuru tarım ve mera alanlarının geniş olması ile ormancılık faaliyetinin yaygın olması bu dağılışta etkilidir.